Ana içeriğe atla

Zayıflamak için ayrıntılara dikkat edin!

Uzmanlar, en düşük miktarlarda kilo kaybının bile sağlık açısından bedene büyük yararlar sağlayabileceğini belirtiyor. Yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, uyku bozuklukları ve birçok tıbbi sorun, en iddiasız kilo kaybı ile bile düzelme gösterebilir.

Az miktarda kilo kaybını sağlamak için bile en azından daha ölçülü, daha bilinçli ve sağlıklı beslenmeye odaklanmak büyük yarar sağlayacaktır. Bu gerçek, her şeyi değiştirir. Hemen herkes kendini daha iyi hissettiği ve sağlık sorunları riskini azalttığı daha sağlıklı bir kiloya ulaşmayı başarabilir.

Doğru hedefi belirlediğinizde başarıya ulaşmanız kolaylaşır

Kilo vermeye çalışırken, hedefe ulaşacağınıza inanmak ve “hedef” belirlemek çok önemlidir. Ancak, kilo verirken hedef, “rakamlar” değil, “başarıya ulaşmak ve verilen kiloları korumak” olmalıdır. Hedefler her zaman için planlı bir şekilde diyetinize uymanıza yardımcı olur. Ulaşmak istedikleriniz için detaylı bir şekilde plan yapmanız, başarınızın bir kısmını oluşturacaktır.

Örneğin 10 kg verebilmek için kendinize üç ay süre koyun. Zamanlama için bir tablo hazırlayın ve her hafta alışveriş stratejilerinizi, yaptığınız egzersizleri ve ileriye dönük planlarınızı listeleyin. Bunlar motivasyonunuzu artıracak ve gerçekleştirilebilirliği yükseltecektir.

Başarınızı hayal etmek sizi hedefe yaklaştırır

Genelde tüm başarılı insanlar, önce başarılarını hayal eder, âdeta görürler. Bu küçük zihin oyunu kişinin kendisini bu başarıya ulaşabileceğini hissetmesini sağlar. Aynı şekilde, siz de kendi hedeflerinizin gerçekte gerçekleşmiş olduğunuz senaryoyu gözünüzde canlandırın. Örneğin akşam yemeği için doğru seçimler yaptığınızı gözünüzde canlandırabilirsiniz veya akşam bir davette önünüze gelen çikolatalı sufleyi yemek yerine sabah tartıda göreceğiniz düşük kilonuzu düşünün. Aklınıza geldikçe bu senaryoları tekrarlayın.

Kendinizi sabote etmemeye karar verdiğinizde değişim gerçekleşir

Birçok kez aslında farkında olmadan kendimize yeteri kadar güvenmediğimiz ve asla kilo veremeyeceğimizi düşündüğümüz için diyetimizi sabote ederiz. Kendinizi bu tarz düşünceler içinde yakalarsanız hemen bunu olumlu sözler ile yer değiştirmeye çalışın. Örneğin; “İstediğim kadar kilo veremedim fakat bunu değiştirebilirim. Şu andan itibaren kendime haftada üç kez olacak şekilde egzersiz planı hazırlayacağım” diyebilirsiniz.


Sağlıklı beslenmeye başlamak için hiçbir zaman geç değildir. Genelde diyete başlamak için ayın ilk günü veya haftanın ilk günü beklenir. Buna hiç gerek yok, karar verdiğiniz anda değişime başlayın. Zaten ihtiyacınız olan da budur; karar vermek…

Kendi kendinize hesap verin başkaları için değişmeyin

Kilo vermek (ya da kendinize yapacağınız kişisel gelişim yatırımı) sizin arzu ve kararınızla olmalıdır. Başkası için değil, kendiniz için. Yapabildiğiniz ya da yapamadığınızın hesabını başkalarına değil, kendinize verin. Diğer bir deyişle, yaşamınızın sorumluluğu sizin elinizdedir. O nedenle, kendi kendinizin en yakın arkadaşı olmayı deneyin.

Aksaklıkları kafanıza takmamaya çalışın ve ilerleyişinizi kutlayın. Bunun en iyi yollarından birisi ise hayatınızın tüm alanlarında sahip olduğunuz kişisel, profesyonel ve fiziksel becerilerinizi listelemeniz olacaktır. Bugünden itibaren yaptığınız tüm doğru şeyleri not alın. Doğruların büyük bir hızla artması sizi şaşırtacak.

Kendinize güveni arttırmak için önceki başarılarınızı hatırlayın

Kendinize olan güveniniz hakkında tereddüt mü ediyorsunuz? Bunun bir yolu da kendinize olan inancınızı olumlu cümlelerle desteklemektir; basit, kendinizi onaylayıcı ifadeleri her gün tekrarlamaya çalışın. Size destek olabileceğini düşündüğünüz arkadaşlarınızla bunu açıkça paylaşın sizi iyi tanıyan birilerinin önceki başarılarınızı hatırlatması kendiniz için güven tazelemeye yardımcı olabilir.

“Battı balık yan gider” değil, “… yaparsam daha iyi” deyin.

Ya hep ya da hiç şeklinde düşünmemeye çalışın. Örneğin sırf bir öğünde fazla yediniz diye diyetinizi mahvettiğinizi düşünmeyin. Kendinize karşı daha nazik olun ve yaşanan aksilikleri, öğrenmek için bir fırsat olarak görmeye çalışın.

Hedeflerinizin peşinden gidin vazgeçmeyin

Kilo kaybetmekle ilgili hedeflerinize ulaşacağınıza dair olan inancınız çok önemlidir. Fakat bunu aynı zamanda beslenmede davranış değişiklikleri yaparak ve fiziksel aktiviteyi artırarak gerçekleştirmelisiniz. Kendinizi sadece incecik olarak düşünemezsiniz ama beklentilerinizi etkin kılmak için kendinizi doğru ruh durumu içerisinde düşünebilirsiniz. Unutmayın; diyette başarısız yoktur, vazgeçen vardır…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SECRET HEART MEMORİAL HASTANESİ ZAYIFLAMA DİYETİ

Zayfılama Diyet Menüsü LAHANA CORBASİ Secret Heart Memorial Hastanesi çok kilolu hastalarına ameliyat öncesi bu zayıflama diyetini uygulamaktadır.  :: : Yağ Eritici Çorba  İçindekiler: 6 büyük yeşil soğan 1-2 domates 1 büyük lahana 2 yeşil biber 1 demet kereviz sapı 1 paket hazır çorba karışımı tuz,biber maydanoz köri 1 adet et suyu veya tavuk suyu tableti acı sos (arzu edilirse)

Ev Hanımları Daha Kilolu

Kadının kilolu olması 1900’lü yılardan önce bereket ve bolluk sembolü idi. Zayıflık fakir halk için normaldi, erkek için kadınının kilosu önemli bir gösterişti. Bugüne baktığımızda ise tabi ki kilolu olmak sağlık açısından uygun değil ancak incecik bir fotomodel gibi görünme baskısı da aynı şekilde kadına zarar verir hale geldi.  Erkekler çoğu zaman ancak sağlıkları söz konusu olduğunda diyet disiplini içinde oluyorlar. Kadınlar ise görselliğin çok fazla konuşulduğu bir dünyada hem kadın hem de erkekler tarafından acımasız eleştiriye maruz kalabiliyorlar. Üstelik kadınların kilo vermesi ve bunu koruması erkeklerden daha zor. İki cinsiyet arasında bedenen, ruhen ve sosyal açıdan farklar olduğuna dikkat çeken Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, kadın ve erkeklerin farklı şekilde kilo alıp verme nedenlerini şu şekilde sıralıyor: Östrojen Hormonu Nedeniyle Kadın Bedeni Daha Yağlı Kadınlık hormonu olan östrojen nedeniyle kadın daha yağlıdır, kas oranı erkeğe göre daha düşüktür ve

Duygusal Özgürleştirme EFT ile Zayıflamak

EFT (DUYGUSAL ÖZGÜRLEŞTİRME TEKNİĞİ) ile kötü beslenme alışkanlıklarından kurtulmak. Duygusal Özgürlük Tekniği (EFT) psikolojik problemlerin üstesinden gelmek için kullanılan bir alternatif psikoterapi yöntemidir. Belirli bir travmatik anı üzerinde yoğunlaşmışken akapunktur noktalarına hafifçe vurarak vücudun enerji alanını düzenlemeyi amaçlar. Eleştirmenler EFT’nin arkasındaki teoriyi sahte bilim olarak tanımlarlar ve EFT’den elde edilen faydanın meridyenleri düzenlemekten ziyade plasebo etkisi, negatif düşüncelerden arınma, birisi tarafından dinlenmenin yarattığı terapik etki gibi geleneksel bilişşel içeriklerle açıklanabileceğini savunurlar.