Ana içeriğe atla

Şok diyetlerden uzak durun

Fazla kilolarından şikayetçi olup kilo vermek isteyenlerin şok diyetlerden uzak durması gerektiğini belirten uzmanlar, kilolarından arınmış bir vücut için bir dizi önerilerde bulunuyor. İşte kolay ve sağlıklı kilo verme ipuçları…

Beslenme ve Diyet Uzmanı Gökhan Kıvanç, baharın gelmesiyle birlikte kışın alınan kilolardan kurtulmak isteyenlerin şok diyetlerden uzak durmasını tavsiye ederken, "Metabolizmanızı iyi çalışır duruma getirmek için kahvaltı öğününe ağırlık verin, öğün atlamayın, günde 2-2.5 litre su için. Günde sadece 1 küp şeker azaltarak yılda yaklaşık 1 kilo verebilirsiniz. Kilo almamak için özellikle akşam yemeğinden hemen sonra yatmayın, gece atıştırmayın" dedi.

"Kilo vermek zor değildir" diyen Kıvanç, "Önemli olan korumayı başarmaktır. Şok diyetlerle verilen kilolar, sonradan fazlasıyla alınıp, vücutta deformasyonlara, kas kaybına ve metabolizmada yavaşlamaya yol açarak, hem sağlığınızı bozabilir, hem de sizi 'kilo alma adayı' haline getirebilir.

Kalıcı kilo kontrolü için doğru yöntem tektir. Metabolizma hızı ölçülmeli, detaylı vücut analizi yapılmalı, kişinin sağlık durumu, yaşam şekli, beğenileri vb. diğer tüm özelliklerine dayanarak diyetisyen tarafından önerilen sağlıklı beslenme programı uygulanmalı ve bu yaşam şekli haline getirilmelidir" dedi.

Kahvaltı çok önemli

"Metabolizmanızı iyi çalışır duruma getirmek için kahvaltı öğününe ağırlık vermelisiniz. İyi bir kahvaltı ile güne ve diyete başlamak sizin direncinizi koruyacak ve diyetin yapılabilirliğini sağlayacaktır" diyen Kıvanç, şöyle devam etti:

"Ekmek ve peynirin yanı sıra haftada üç gün mutlaka yumurta yemelisiniz. Çünkü yumurta enerji veren aminoasitleri üretmektedir. Sağlıklı beslenme için günde 3 ana öğün (kahvaltı, öğle ve akşam) ve 3 ara öğün (kuşluk, ikindi ve gece) tüketilmelidir.


Öğün atlamamak, hem kan şekerimizin düzende kalmasına, hem de gereksiz atıştırmalarımızın önüne geçecektir. Atlanan öğün, kişinin kan şekerinde düzensizliğe ve çabuk acıkmasına neden olur. Bunun sonucunda kişi, bir sonraki öğünde daha çok besin tüketir ve böylece vücuduna gereğinden fazla miktarda enerji almış olur. Bu durum, kilo alımlarını beraberinde getirir.

Yeterli posa tüketimini sağlamak için öğünlerinizde mutlaka sebze yemeği ve salata tüketmeye çalışın. Posa değeri yüksek olduğu için ekmeğinizi tam tahıllı tercih edin. Kızartılmış, şerbetli tatlılardan kaçıp sütlü tatlılara yönelmek hem kan şekerinizi kontrol altında tutmanızı sağlayacak, hem de yüksek enerji almanıza engel olacaktır. Özellikle mevsime uygun sebze ve meyvelerden, günde 7-9 porsiyon (en az 5 porsiyon) tüketin. Her renk besinin farklı faydaları olduğundan çeşitliliğe önem verin. Hem vitamin kaybı, hem yüksek kalori alımı, hem de kanserojen madde oluşabilme riski açısından, kızartma yönteminden uzak durun."

Yaz ve kış beslenmesi arasındaki en temel farkın sıvı tüketimi olduğunu ifade eden Kıvanç, "Metabolik hızın azalmaması, sindirim, emilim gibi görevlerin yapılabilmesi, hücre, doku, organ ve sistemlerin çalışması, atıkların vücuttan atılması ve vücut ısısının dengelenmesi için, günde yaklaşık 2-2,5 litre su tüketimini ihmal etmeyin.

İçeceklerinize şeker eklemeyin. Kaç tane şeker kullandığınızı gözden geçirin. Günde sadece 1 adet küp şeker azaltarak yılda yaklaşık 1 kilo verebilirsiniz. Uykusuzluk aşırı gerginliğe ve aşırı yeme krizine neden olur, çünkü uykusuz olduğunuzda gerginliğiniz artacak, metabolizmanızı da yavaşlatacaktır.

Metabolizmanızın düzenli çalışması için en ideali günde 7- 8 saat uyku. Kilo almamak için özellikle akşam yemeğinden hemen sonra yatma alışkanlığından kurtulun, mümkünse akşam 6′dan sonra meyve dışında bir şey yemeyin.

Gece yemeklerini unutun

Gece atıştırmalarından da kurtulun. Hızlı ve çabuk yemek yapmak için aldığınız dondurulmuş gıdalar ya da hazır yemekler içerdikleri katkı maddeleri nedeniyle kilo aldırır. Bu nedenle taze sebzeleri pişirmeyi tercih etmelisiniz. Tuz, vücutta su tutulmasına neden olur ve şişkinlik hissi yaratır.

Ayrıca tuzun iştah açıcı bir özelliği olduğundan, sofrada tuz kullanmamak ve pişmiş yemeklere fazladan tuz eklememek gerekir."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SECRET HEART MEMORİAL HASTANESİ ZAYIFLAMA DİYETİ

Zayfılama Diyet Menüsü LAHANA CORBASİ Secret Heart Memorial Hastanesi çok kilolu hastalarına ameliyat öncesi bu zayıflama diyetini uygulamaktadır.  :: : Yağ Eritici Çorba  İçindekiler: 6 büyük yeşil soğan 1-2 domates 1 büyük lahana 2 yeşil biber 1 demet kereviz sapı 1 paket hazır çorba karışımı tuz,biber maydanoz köri 1 adet et suyu veya tavuk suyu tableti acı sos (arzu edilirse)

Ev Hanımları Daha Kilolu

Kadının kilolu olması 1900’lü yılardan önce bereket ve bolluk sembolü idi. Zayıflık fakir halk için normaldi, erkek için kadınının kilosu önemli bir gösterişti. Bugüne baktığımızda ise tabi ki kilolu olmak sağlık açısından uygun değil ancak incecik bir fotomodel gibi görünme baskısı da aynı şekilde kadına zarar verir hale geldi.  Erkekler çoğu zaman ancak sağlıkları söz konusu olduğunda diyet disiplini içinde oluyorlar. Kadınlar ise görselliğin çok fazla konuşulduğu bir dünyada hem kadın hem de erkekler tarafından acımasız eleştiriye maruz kalabiliyorlar. Üstelik kadınların kilo vermesi ve bunu koruması erkeklerden daha zor. İki cinsiyet arasında bedenen, ruhen ve sosyal açıdan farklar olduğuna dikkat çeken Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, kadın ve erkeklerin farklı şekilde kilo alıp verme nedenlerini şu şekilde sıralıyor: Östrojen Hormonu Nedeniyle Kadın Bedeni Daha Yağlı Kadınlık hormonu olan östrojen nedeniyle kadın daha yağlıdır, kas oranı erkeğe göre daha düşüktür ve

Duygusal Özgürleştirme EFT ile Zayıflamak

EFT (DUYGUSAL ÖZGÜRLEŞTİRME TEKNİĞİ) ile kötü beslenme alışkanlıklarından kurtulmak. Duygusal Özgürlük Tekniği (EFT) psikolojik problemlerin üstesinden gelmek için kullanılan bir alternatif psikoterapi yöntemidir. Belirli bir travmatik anı üzerinde yoğunlaşmışken akapunktur noktalarına hafifçe vurarak vücudun enerji alanını düzenlemeyi amaçlar. Eleştirmenler EFT’nin arkasındaki teoriyi sahte bilim olarak tanımlarlar ve EFT’den elde edilen faydanın meridyenleri düzenlemekten ziyade plasebo etkisi, negatif düşüncelerden arınma, birisi tarafından dinlenmenin yarattığı terapik etki gibi geleneksel bilişşel içeriklerle açıklanabileceğini savunurlar.