Ana içeriğe atla

Kötü Beslenenerek Hastalıklara Davetiye Çıkarıyoruz

İdeal kilonuzda olsanız bile, eğer kötü besleniyorsanız pek çok hastalığa davetiye çıkarıyorsunuz demektir.

Herbalife Türkiye Danışman Diyetisyeni Canan Aksoy, metabolizmanın sağlıklı işleyebilmesi için onu ayakta tutan besin gruplarının tümünün düzenli ve dengeli biçimde tüketilmesi gerektiğini söyledi. Kişinin kilosunun azlığı ya da fazlalığının kötü beslenme alışkanlığının sadece en yaygın göstergesi olduğunu belirten Canan Aksoy, “Kötü beslenen bireyin, ideal kiloda olsa dahi, çeşitli hastalıklara yakalanması kaçınılmazdır. Temel olarak vücudumuzun ihtiyaç duyduğu 50 çeşit besin öğesini, günlük olarak düzenli ve yeterli bir şekilde tükettiğiniz zaman sağlıklı ve dengeli besleniriz” dedi.

Sağlıklı Beslenmek İçin Altın Öneriler

• Öğünlerinizde bütün besin gruplarına yer verin. Bunu sağlamak için tabağınızı 4’e bölün. Bir parçasını sebze veya salata, bir parçasını protein (Et-tavuk-balık-yumurta-peynir-kurubaklagiller) bir parçasını tahıl (Ekmek-çorba-pilav-makarna) ve bir parçasını da süt grubu olarak düşünün.
• Günde 5-7 porsiyon sebze-meyve–salata tüketin. Vitamin, mineral ve posa ihtiyacınızı karşılamaya yardımcı olacağı gibi uzun süre tok kalmanıza da yardımcı olacaktır.
• Süt ve süt ürünlerine her öğünde yer vermeye çalışın. Kalsiyum sadece büyüme çağında ihtiyaç duydugumuz bir mineral değildir. Kemik sağlığını ve tansiyonu dengelemek açısından da her yaşta ihtiyaç duydugumuz bir mineraldir.
• Katı yağ tüketiminden kaçının. Yemeklerinizi sıvı yağda pişirin. Yağın fazla olmamasına ve yanmamasına özen gösterin.

Alkol kullanmayın

• Tuz tüketimine dikkat edin. Ülkemizde yapılan çalışmalar günlük tuz tüketimimizin neredeyse 30 grama çıktığını gösteriyor ki, günlük tuz ihtiyacı 5 gram civarındadır.
• Rafine edilmiş ürünler yerine posası içinde kalan ürünleri tercih edin. Beyaz ekmek yerine tam tane ekmekleri, pirinç yerine kabuklu pirinç veya bulguru tercih edin.
• Güneş ışığından faydalanın. D vitamininin en önemli kaynağı güneştir. Hergün en az 20-25 dakika uzun kemiklerinizin güneş görmesini sağlayın.
• Sağlıklı yemek pişirme yöntemlerini tercih edin. Kızartma yerine fırınlama veya sebzelerle pişirme gibi.
• Şeker ve şeker içeren ürünlerden mümkün olduğunca kaçının veya tüketimini azaltın.
• Alkol kullanmayın, kullanıyorsanız ılımlı alkol denilen miktarları aşmamaya çalışın. Haftada 2-3 kadeh ılımlı alkol olarak tanımlanır.
• Kurubaklagiller vücudumuzun süpürgesidir. Haftada 1-2 gün sofranızda mutlaka kurubaklagillere yer verin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SECRET HEART MEMORİAL HASTANESİ ZAYIFLAMA DİYETİ

Zayfılama Diyet Menüsü LAHANA CORBASİ Secret Heart Memorial Hastanesi çok kilolu hastalarına ameliyat öncesi bu zayıflama diyetini uygulamaktadır.  :: : Yağ Eritici Çorba  İçindekiler: 6 büyük yeşil soğan 1-2 domates 1 büyük lahana 2 yeşil biber 1 demet kereviz sapı 1 paket hazır çorba karışımı tuz,biber maydanoz köri 1 adet et suyu veya tavuk suyu tableti acı sos (arzu edilirse)

Ev Hanımları Daha Kilolu

Kadının kilolu olması 1900’lü yılardan önce bereket ve bolluk sembolü idi. Zayıflık fakir halk için normaldi, erkek için kadınının kilosu önemli bir gösterişti. Bugüne baktığımızda ise tabi ki kilolu olmak sağlık açısından uygun değil ancak incecik bir fotomodel gibi görünme baskısı da aynı şekilde kadına zarar verir hale geldi.  Erkekler çoğu zaman ancak sağlıkları söz konusu olduğunda diyet disiplini içinde oluyorlar. Kadınlar ise görselliğin çok fazla konuşulduğu bir dünyada hem kadın hem de erkekler tarafından acımasız eleştiriye maruz kalabiliyorlar. Üstelik kadınların kilo vermesi ve bunu koruması erkeklerden daha zor. İki cinsiyet arasında bedenen, ruhen ve sosyal açıdan farklar olduğuna dikkat çeken Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, kadın ve erkeklerin farklı şekilde kilo alıp verme nedenlerini şu şekilde sıralıyor: Östrojen Hormonu Nedeniyle Kadın Bedeni Daha Yağlı Kadınlık hormonu olan östrojen nedeniyle kadın daha yağlıdır, kas oranı erkeğe göre daha düşüktür ve

Duygusal Özgürleştirme EFT ile Zayıflamak

EFT (DUYGUSAL ÖZGÜRLEŞTİRME TEKNİĞİ) ile kötü beslenme alışkanlıklarından kurtulmak. Duygusal Özgürlük Tekniği (EFT) psikolojik problemlerin üstesinden gelmek için kullanılan bir alternatif psikoterapi yöntemidir. Belirli bir travmatik anı üzerinde yoğunlaşmışken akapunktur noktalarına hafifçe vurarak vücudun enerji alanını düzenlemeyi amaçlar. Eleştirmenler EFT’nin arkasındaki teoriyi sahte bilim olarak tanımlarlar ve EFT’den elde edilen faydanın meridyenleri düzenlemekten ziyade plasebo etkisi, negatif düşüncelerden arınma, birisi tarafından dinlenmenin yarattığı terapik etki gibi geleneksel bilişşel içeriklerle açıklanabileceğini savunurlar.