Ana içeriğe atla

Diyet önce beyinde başlıyor!


Diyetle ilgili sona ermek bilmeyen savaşımızın şifreleri çözüldü.


Diyetisyen Müge Arslan, diyetle ilgili sona ermek bilmeyen savaşımızın altında yetersiz ve dengesiz beslenme alışkanlıklarımızın yattığını belirtiyor ve uzun süreli bir değişiklik yaratabilmek için öncelikle beynimizde bir şeyleri değiştirmemiz gerektiğinin altını çiziyor.

Diyetin öncelikle beyinde başladığını söyleyen Arslan, beyin diyetinin ayrıntılarını bizlerle paylaşıyor.

İşte Arslan’dan kilo sorununuza kalıcı çözüm getirecek olan 5 ilkelik beyin diyeti:

BİRİNCİ İLKE: SEVGİ 

Hayatın her evresinde olduğu gibi her şeye kendinizi sevmekle başlayın. Aynaya bakın ve tüm fazla kilolarınıza rağmen bedeninizi sevmenin bir yolunu bulun. Unutmayın, bedeniniz sizi bütün bir hayat boyu taşıyor. Ona minnettar olun ve onu sağlıksız yiyeceklerle doldurmak zorunda olmadığınızı fark edin. Kendinizi sevin ve içinizdeki gücün, potansiyelin farkına varın. Evet, isterseniz değişebilirsiniz!

İKİNCİ İLKE: GÜVEN VE İNANÇ

Hayatın her alanında olduğu gibi diyette de başarılı olmanız için gereken iki ayrılmaz şey güven ve inançtır. Diyete başlarken kendinize ve beraber yola çıktığınız diyetisyeninize güveniniz tam olsun. Diyetinize tam uyamadığınız zamanlarda bile kendinize olan inancınızı kaybetmeyin ki, tekrar diyetinize dönecek gücü kendinizde bulabilin.


ÜÇÜNCÜ İLKE: DOĞRU HEDEF BELİRLEME

Kendinize güvenin ama imkânsızı başarmayı beklemeyin. Hiçbir zaman çok kısa sürede bütün fazlalıklarınızdan kurtulmaya çalışmayın. Hedefiniz kısa zamanda kilo vermek değil, daha sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olarak yavaş yavaş kilolarınızdan kurtulmak ve bir daha da almamak olsun.

DÖRDÜNCÜ İLKE: EMEK VE AZİM

Kilo vermek için emek vermeniz gerektiğini aklınızdan çıkarmayın. Diyet sürecinde her zaman aynı hız ve miktarda kilo kaybedemeyebilirsiniz. Dönemsel olarak metabolizmanızda yavaşlamalar hatta duraksamalar olabilir. Ancak bu dönemde de diyetisyeninizin önerilerini dinlemeli ve onun gösterdiği yolda emin adımlarla ilerlemelisiniz. Diyetisyeniniz tarafından düzenlenen listenizi özenle ve azimle uygulamaya devam edin. Sonuçlarını er ya da geç fark edeceksiniz.

BEŞİNCİ İLKE: BAŞARI

Kendinizi severek diyet yapmaya karar verdiniz. Ardından kendinize inanarak doğru hedef belirlediniz ve emek sarf edip azim göstererek bu hedefe doğru ilerlediniz. Tüm bu ilkeleri yerine getirdiğinizde beşinci ilke yani başarı, kendiliğinden gelecek. Dengeli beslenerek aç kalmadan, yaşam tarzınıza adapte edilmiş bir diyetle sosyal yaşantınızı kısıtlamadan kalıcı kilo kaybı elde edeceksiniz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SECRET HEART MEMORİAL HASTANESİ ZAYIFLAMA DİYETİ

Zayfılama Diyet Menüsü LAHANA CORBASİ Secret Heart Memorial Hastanesi çok kilolu hastalarına ameliyat öncesi bu zayıflama diyetini uygulamaktadır.  :: : Yağ Eritici Çorba  İçindekiler: 6 büyük yeşil soğan 1-2 domates 1 büyük lahana 2 yeşil biber 1 demet kereviz sapı 1 paket hazır çorba karışımı tuz,biber maydanoz köri 1 adet et suyu veya tavuk suyu tableti acı sos (arzu edilirse)

Ev Hanımları Daha Kilolu

Kadının kilolu olması 1900’lü yılardan önce bereket ve bolluk sembolü idi. Zayıflık fakir halk için normaldi, erkek için kadınının kilosu önemli bir gösterişti. Bugüne baktığımızda ise tabi ki kilolu olmak sağlık açısından uygun değil ancak incecik bir fotomodel gibi görünme baskısı da aynı şekilde kadına zarar verir hale geldi.  Erkekler çoğu zaman ancak sağlıkları söz konusu olduğunda diyet disiplini içinde oluyorlar. Kadınlar ise görselliğin çok fazla konuşulduğu bir dünyada hem kadın hem de erkekler tarafından acımasız eleştiriye maruz kalabiliyorlar. Üstelik kadınların kilo vermesi ve bunu koruması erkeklerden daha zor. İki cinsiyet arasında bedenen, ruhen ve sosyal açıdan farklar olduğuna dikkat çeken Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, kadın ve erkeklerin farklı şekilde kilo alıp verme nedenlerini şu şekilde sıralıyor: Östrojen Hormonu Nedeniyle Kadın Bedeni Daha Yağlı Kadınlık hormonu olan östrojen nedeniyle kadın daha yağlıdır, kas oranı erkeğe göre daha düşüktür ve

Duygusal Özgürleştirme EFT ile Zayıflamak

EFT (DUYGUSAL ÖZGÜRLEŞTİRME TEKNİĞİ) ile kötü beslenme alışkanlıklarından kurtulmak. Duygusal Özgürlük Tekniği (EFT) psikolojik problemlerin üstesinden gelmek için kullanılan bir alternatif psikoterapi yöntemidir. Belirli bir travmatik anı üzerinde yoğunlaşmışken akapunktur noktalarına hafifçe vurarak vücudun enerji alanını düzenlemeyi amaçlar. Eleştirmenler EFT’nin arkasındaki teoriyi sahte bilim olarak tanımlarlar ve EFT’den elde edilen faydanın meridyenleri düzenlemekten ziyade plasebo etkisi, negatif düşüncelerden arınma, birisi tarafından dinlenmenin yarattığı terapik etki gibi geleneksel bilişşel içeriklerle açıklanabileceğini savunurlar.