Ana içeriğe atla

Şişmanlatan 10 diyet efsanesi


"Limonlu/ sirkeli su içmek zayıflatır", "Sınırsız meyve yiyebilirim", "Yağı tamamen kesmeliyim" gibi bilgilerin yanlış oldupuna dikkat çeken Beslenme Uzmanı Ekin Altın, diyetle ilgili doğru bilinen 10 yanlışı açıklıyor.



"Ekmek yersem kilo alırım", "Yemekten hemen önce su içersem iştahım kapanır", "Meyveyi istediğim kadar yiyebilirim"... Toplumda kulaktan kulağa yayılan diyet hakkındaki ‘doğru’ bilinen ‘yanlışlar’ sağlığı riske atmanın yanı sıra verilen kiloların da kısa bir zamanda fazlasıyla alınmasına yol açıyor.



International Hospital Beslenme ve Diyet Uzmanı Ekin Altın, diyetler hakkında doğru bilinen 10 efsaneyi şöyle sıralıyor:



1. YANLIŞ: Ekmek yersem kilo alırım.



DOĞRUSU: Ekmek bizim için en önemli ve en doğru karbonhidrat kaynağı. Ekmeksiz bir beslenme programı düşünülemez. Tam buğday, çavdar ve tam tahıllı ekmekler hem glisemik kontrolü sağlamaya, hem de enerji ihtiyacımızı karşılamaya yardımcı oluyor. Alınması gereken enerjiye göre, miktarlarına dikkat ederek ekmek tüketmeniz kilo almanıza değil, sağlıklı beslenmenize katkıda bulunacaktır.



2. YANLIŞ: Limonlu/ sirkeli su içmek zayıflatır.



DOĞRUSU: ”Bunu yersen kilo verirsin, bunu yersen vücudun yağ yakar” diyebileceğimiz bir besin maalesef yok. Limonlu/ sirkeli su içmek bazik etki gösterdiği için vücuttaki asitleri temizlemeye yardımcı oluyor. Asitleri nötralize etmek yağların serbest kalmasını sağlıyor. Ancak bu yağlar, sadece diyet ve egzersiz yaparak yakılabiliyor.



3. YANLIŞ: Bir öğün atlasam kârdır.



DOĞRUSU: ‘Diyet yaparken ne kadar az yersem o kadar çok ve çabuk kilo veririm’ düşüncesi yanlış. İdare edebileceğinizi düşünüp öğün atlamaya kalkarsanız, en fazla bir saat içinde o öğünde yiyeceğinizden çok daha fazlasını bir anda bitirmiş bulabilirsiniz kendinizi. Ayrıca metabolizmanın çalışma hızını kaybetmemesi için öğünlerin arasını çok uzun tutmadan, küçük porsiyonlarda yemek yemek en doğru olanı.



4. YANLIŞ: Sınırsız meyve yiyebilirim.



DOĞRUSU: Diyet süresince bol meyve ve çiğ sebze tüketebileceğimizi düşünürüz. “Ne de olsa kalorisi yoktur” deriz. Çiğ sebze için sınırlama yokken meyve için aynısı geçerli değil. Çünkü meyveler şeker oranı yüksek besinlerdir ve basit şeker (fruktoz) içerirler. Almanız gereken kaloriye bağlı olarak değişmekle beraber, günde ortalama 3-4 porsiyon meyve tüketebilirsiniz. 1 porsiyon meyve; 1 küçük boy elma, 1 orta boy mandalina, 1 orta boy ayvanın 1/3’ü, 3 adet kuru kayısı veya 1 adet kuru incire tekabül ediyor. Özellikle glisemik indeksi düşük olan meyveleri ana öğünler yerine, ara öğünlerde miktarlarına dikkat ederek tüketmeniz en uygun olanı.



5. YANLIŞ: Yağı tamamen kesmeliyim.



DOĞRUSU: Diyet sırasında yağı, karbonhidratı ya da proteini tamamen kesmek doğru olmaz. Yağı tamamen kesmek, vücudun onu depolamaya başlamasına neden oluyor. Beslenmemizden yağı çıkarırsak, vücudumuz yağ stoklarını kullanmak yerine onları korumaya alıyor. Tabii ki bu durum bizim, çok yağlı, kızartma ya da fast food türü besinleri tüketmemiz anlamına gelmez. Fakat yağın bizim için gerekli olduğunu da unutmamak gerekiyor. Yemekleri, miktarına dikkat ederek zeytinyağı ile pişirmek; ara öğünlerde fındık, badem ve ceviz gibi kuruyemişleri tüketmek faydalı yağ almamızı sağlayarak diyetimizin örüntüsünü tamamlıyor.



6. YANLIŞ: Yemekten önce bir bardak su içersem iştahım kesilir ve kilo veririm.



DOĞRUSU: Yemekten hemen önce su içmek doğru değil. Çünkü su, bazikliğe yakın özelliğinden dolayı midenin asidik yapısını bir miktar nötralize ediyor. Oysa midenin sindirim aşamasında özellikle de proteinlerin sindirimi için asidik yapıda olması gerekiyor. Proteinlerin tam sindirilememesi, bağırsaklara gelen kalıntıların burada aşınmalar oluşturmasına neden olabiliyor. Aşınmaların olması ve çok fazla tekrarlanması, bağırsakta yaralar oluşmasına, hatta yırtılma ve delinmelere kadar giden sonuçlara yol açabiliyor.



Ayrıca yemek öncesi su içmek mide boşalmasının hızlı olmasına ve bağırsaklara gelen yiyeceklerin hızlı emilimine sebep oluyor. Hızlı emilim kan şekerini de hızlı yükseltiyor. Bu yüzden suyu, yemeklerden hemen önce içmek yerine en az 15-20 dakika önce içmek en doğru olanı. Ayrıca suyu 15-20 dakika önce içmek iştahımızı biraz olsun baskılayabiliyor. Çünkü beyinde açlık ve susuzluk sinyalleri birbirine çok yakındır ve bu yüzden her açlık hissedildiğinde su içmek doğru bir hareket olacaktır.




7. YANLIŞ: Haftada 1-2 kez, 30 dakikalık egzersizler yapmam yeterli.



DOĞRUSU: Hareketsiz kalmak yerine az da olsa spor yapmak kesinlikle daha iyi. Ancak haftada 1-2 kez 30 dakikalık egzersizler yeterli olmuyor. Mümkünse her gün ya da gün aşırı spor yapın. Spora başlayınca süresinin 60 dakikayı bulmasına özen gösterin ve anlamlı olması için çok hafif düzeyde yapmayın. Spor yapmak, metabolizmanın hızlanmasını sağlıyor ve hızlı bir metabolizma dinlenme halinde bile daha fazla kalori yakılmasına neden oluyor.



8. YANLIŞ: Protein diyeti ile hızlı ve sağlıklı zayıflayabilirim.



DOĞRUSU: Protein alımının vücut mekanizmasını hızlandırdığı doğru. Ancak sürekli protein ağırlıklı beslenmek kas dokusu ve su kaybına neden oluyor. 1 gram kas dokusu ile beraber yaklaşık 2,7 gr su kaybı gerçekleşiyor. Yağsız doku kütlesi kaybı da metabolik hızı düşürüyor. Tartıya çıktığımız zaman kilo verdiğimizi düşünürüz, ancak kaybettiğimiz kilonun çoğunluğu su ve kastan oluyor. Metabolizma yavaşladığı için de diyeti bozma ya da bırakma sonrasında hızlı bir şekilde kilo alımı gözleniyor.



9. YANLIŞ: Alkollü içecekler fazladan kalori almama neden olmaz.



DOĞRUSU: Alkol tüketiminin ne kadar sıklıkta ve ne kadar miktarda olduğu çok önemli. Ancak alkollü içeceklerin kalorili olmadıkları kesinlikle yanlış. 1gram karbonhidrat ve 1 gram protein 4 kkal enerji verirken, alkol 7 kkal enerji veriyor. Ayrıca alkol vücutta şeker gibi metabolize olup yağ gibi depolandığı için fazlası bize kilo olarak geri dönüyor. Alkol oranın da kaloriyle doğru orantılı olduğu da unutulmamalı. Bu yüzden alkol oranı düşük olanları, sıklığına dikkat ederek tüketmeniz doğru olacaktır. Alkol tüketimi, haftada 1-2‘yi geçmeyecek şekilde; kadınlarda 1, erkeklerde ise 2 birimde tutulmalı. Alkol alımının ardında bol su içmeye özen göstermek de çok büyük önem taşıyor.



10. YANLIŞ: Şekersiz olduğu sürece sınırsız çay ve kahve içilebilirim.



DOĞRUSU: Şekersiz çay, kahve içmek bize kalori aldırmaz. Ancak fazla çay ve kahve içerek sıvı ihtiyacımızı karşılıyor gibi düşünmemiz su içmeyi aksatmamıza neden oluyor. Oysa bu içecekler suyun yerini kesinlikle tutmazlar. Aksine çay ve kahve, kafein içerdikleri için fazla miktar tüketildiklerinde diüretik etki göstererek vücuttan sıvı kaybına yol açıyor. Sıvı ile birlikte elektrolitlerin, özellikle de sodyum, potasyum ve klorun kandaki seviyelerinin azalması durumu da ciddi sağlık problemleri oluşturabiliyor. Ayrıca çay ve kahve vücutta asitlenmeyi de artırıyor.



Asitlerin vücutta birikmesi de bağışıklık sisteminde rol alan hücreleri yok ederek hastalıklara çabuk yakalanılmasına neden olan serbest radikallerin oluşmasına yol açıyor. Hücre zarındaki proteinleri yıkarak hücreleri işlev yapamaz hale getirmek gibi ciddi sorunlar da yaratabiliyor. Bu yüzden vücudumuzda asit yapan içeceklere (başta çay, kahve ve asitli içeceklere) dikkat etmemiz gerekiyor. Ayrıca çay ve kahveyi yemeklerin hemen üzerine içmek, içerdikleri tanenler nedeniyle demir emilimini de engelliyor. Bunların hepsi göz önünde bulundurularak çay ve kahveyi; yemeklerden 1.5-2 saat sonra ve toplamı 5-8 fincanı geçmeyecek şekilde tüketmek doğru olacaktır.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SECRET HEART MEMORİAL HASTANESİ ZAYIFLAMA DİYETİ

Zayfılama Diyet Menüsü LAHANA CORBASİ Secret Heart Memorial Hastanesi çok kilolu hastalarına ameliyat öncesi bu zayıflama diyetini uygulamaktadır.  :: : Yağ Eritici Çorba  İçindekiler: 6 büyük yeşil soğan 1-2 domates 1 büyük lahana 2 yeşil biber 1 demet kereviz sapı 1 paket hazır çorba karışımı tuz,biber maydanoz köri 1 adet et suyu veya tavuk suyu tableti acı sos (arzu edilirse)

Ev Hanımları Daha Kilolu

Kadının kilolu olması 1900’lü yılardan önce bereket ve bolluk sembolü idi. Zayıflık fakir halk için normaldi, erkek için kadınının kilosu önemli bir gösterişti. Bugüne baktığımızda ise tabi ki kilolu olmak sağlık açısından uygun değil ancak incecik bir fotomodel gibi görünme baskısı da aynı şekilde kadına zarar verir hale geldi.  Erkekler çoğu zaman ancak sağlıkları söz konusu olduğunda diyet disiplini içinde oluyorlar. Kadınlar ise görselliğin çok fazla konuşulduğu bir dünyada hem kadın hem de erkekler tarafından acımasız eleştiriye maruz kalabiliyorlar. Üstelik kadınların kilo vermesi ve bunu koruması erkeklerden daha zor. İki cinsiyet arasında bedenen, ruhen ve sosyal açıdan farklar olduğuna dikkat çeken Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, kadın ve erkeklerin farklı şekilde kilo alıp verme nedenlerini şu şekilde sıralıyor: Östrojen Hormonu Nedeniyle Kadın Bedeni Daha Yağlı Kadınlık hormonu olan östrojen nedeniyle kadın daha yağlıdır, kas oranı erkeğe göre daha düşüktür ve

Duygusal Özgürleştirme EFT ile Zayıflamak

EFT (DUYGUSAL ÖZGÜRLEŞTİRME TEKNİĞİ) ile kötü beslenme alışkanlıklarından kurtulmak. Duygusal Özgürlük Tekniği (EFT) psikolojik problemlerin üstesinden gelmek için kullanılan bir alternatif psikoterapi yöntemidir. Belirli bir travmatik anı üzerinde yoğunlaşmışken akapunktur noktalarına hafifçe vurarak vücudun enerji alanını düzenlemeyi amaçlar. Eleştirmenler EFT’nin arkasındaki teoriyi sahte bilim olarak tanımlarlar ve EFT’den elde edilen faydanın meridyenleri düzenlemekten ziyade plasebo etkisi, negatif düşüncelerden arınma, birisi tarafından dinlenmenin yarattığı terapik etki gibi geleneksel bilişşel içeriklerle açıklanabileceğini savunurlar.