Ana içeriğe atla

12 Adımda Yağlarınızı Yakın!


Bu öneriler vücudunuzdaki yağları yakmanızı kolaylaştıracak! İşte metabolizmayı çalıştırıp yağların yakılmasını sağlayacak 12 püf noktası...


Arkadaşınız diyet yapmamasına rağmen yıllardır formunu korurken, siz ise adeta ‘su içsem yarıyor’ diyen gruba mı giriyorsunuz? Bunun nedeni belki de metabolizmanızın yavaş çalışmanızdan kaynaklanıyor olabilir. Yaz mevsimi yaklaşırken şimdi metabolizmayı hızlandırmanın tam zamanı!

Metabolizma hızı, vücudun temel fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için kişinin bir günde ihtiyacı olan minimum enerji miktarı olarak tanımlanıyor. Metabolizmanın en büyük belirleyicisi ise bazal metabolizma hızı. Bu hız dinlenirken veya uyurken, bir başka deyişle hiçbir aktivite yapmadığımızda harcadığımız kalori miktarını kapsıyor ve günlük harcanan kalorinin yüzde 60-80 gibi büyük bir bölümünü oluşturuyor.

Dolayısıyla bazal metabolizmanız hızlıysa şanslısınız, çünkü bu durumda vücudunuz enerji sağlamak için daha hızlı kalori yakıyor. Bunun aksine bazal metabolizma hızınız yavaşsa, kilo alma ihtimaliniz de o kadar yükseliyor. Ancak beslenme ve yaşam alışkanlıklarınızda yapacağınız değişikliklerle metabolizmanızı hızlandırabilirsiniz. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Olcay Barış metabolizmanızı hızlandırmanın püf noktalarını anlattı.

Bu Öneriler Metabolizmayı Hızlandırıyor

İlerleyen yaşla birlikte metabolizmamız da yavaşlamaya başlıyor ve bunun sonucunda daha kolay kilo alır hale geliyoruz. Ayrıca yaptığımız hatalı diyetler, hareketsiz bir yaşam sürmek, kilomuz, çeşitli hastalıklar ve genlerimiz de metabolizmamızın yavaş çalışmasında rol oynayan önemli faktörleri oluşturuyor.

1- Uyanır uyanmaz kahvaltı edin: Akşam yemeği ile kahvaltı arasında yaklaşık 11-12 saatlik bir süre geçiyor. Kahvaltı yapılmadığında bu süre 16 -17 saate çıkıyor. Uzun süreli açlık, metabolizma hızını yavaşlatacağı için kilo alımına yol açıyor. Metabolizmanızı harekete geçirmek için sabah uyanır uyanmaz, en geç 1 saat içinde kahvaltınızı yapın. Kahvaltıda karbonhidrat, protein, lifli gıdalar, vitamin ve mineralden zengin ve az yağlı besinleri tercih edin. Böylece günün ilerleyen saatlerinde atıştırma dürtüleri ortadan kalkar ve kan şekeriniz belli bir seviyede kalacağı için açlık krizleri çekmezsiniz.



2- Günde 6 öğün yiyin: 3 ana 3 ara öğün olmak üzere, en az 6 öğün tüketmek metabolizmayı hızlandırıyor. Ayrıca yemekleri yavaş yavaş yemeniz de sindirim sistemi düzeni açısından çok önemli. Az az ve sık sık yemenin en önemli etkisi ise kan şekerini belli bir seviyede tutarak, ani düşüş ve yükselişleri önlemek. 2-3 saatte bir, az da olsa bir şeyler yemeyi ihmal etmeyin ve sık beslenerek metabolizmanızı hızlandırın.


3- 10-12 bardak su için: İnsan vücudundan normal koşullarda günlük ortalama 2,5 litre su kaybı oluyor. Su miktarında azalma ise vücutta depolanan yağ miktarının artmasına neden oluyor. Ayrıca az su tüketimi yüzünden böbrekler çalışmayınca, bu organın görevini karaciğer üstlenmek zorunda kalıyor. Bu durumda karaciğer daha az yağı enerjiye dönüştürebiliyor.

4- 2-3 fincan yeşil çay yudumlayın: Yeşil çay metabolizma hızını artırarak, yağ yakımına yardımcı oluyor. Çayın miktarı ve demine göre farklılık göstermekle birlikte günde 2-3 fincan yeşil çay tüketebilirsiniz. Ancak unutmayın, bu miktardan fazlası çarpıntı ve uykusuzluk oluşturabiliyor.

5- Proteinsiz kalmayın: Vücudumuz et, balık, peynir ve yumurta gibi proteinleri sindirirken daha fazla enerji harcıyor ve metabolizmayı hızlandırıyor. Ancak hiç karbonhidrat almadan sırf protein tüketilerek yapılan diyetlerden kaçının. Bu tür diyetlerle hızla kilo verseniz bile sonrasında verdiğiniz kiloları hızla almanızın yanı sıra damar hastalığına yakalanma riskiniz de artar.

6- Posa tüketimini artırın: Lif oranı yüksek olan yiyecekler, özellikle taze sebze ve meyveler, kuru baklagiller ile tam tahıllı ürünleri de düzenli tüketmeniz şart. Çünkü lif metabolizmayı hızlandırıyor. Ayrıca posa, besinlerin kan şekerinin yükselme hızını düşürüyor ve vücudun insüline olan ihtiyacını azaltarak diyabete karşı koruyor.

7- Bir dilim peynir veya 3 bardak süt: Yapılan son çalışmalarda diyette kalsiyum arttırılmasının yağ yıkımını hızlandırarak kilo vermeyi desteklediği ortaya kondu. Süt ve süt ürünleri, pekmez, fındık, yeşil yapraklı sebzeler ve kuru meyveler iyi birer kalsiyum kaynağıdır. Yeterli kalsiyum almak için her gün 1 dilim kaşar peyniri veya 3 bardak süt yeterli gelecektir.

8- Yemeklerinize ve içeceklerinize tarçın katın: Tarçın kan şekerini dengeleyen bir etkiye sahip. Tarçının içerdiği krom minerali insülinin etkisini iyileştirdiği için daha az insüline ihtiyaç oluyor. Hem kendinizi daha uzun süre tok hissetmek, hem de kan şekerinizin dengede kalması için yarım çay kaşığı tarçını içeceklerinizde veya yemeklerinizde kullanabilirsiniz.

9- Bu üçlüyü sofranızda bulundurun: Acı biberin içerdiği kapsaisin adlı madde metabolik hızı arttırıyor. Zencefilin köklerindeki yumrular dolaşım ve sindirim sistemini uyarıyor. Ayrıca yapılan çalışmalarda badem tüketen kadınların, badem tüketmeyen kadınlara göre daha kolay kilo verdiği ortaya konmuş. Günde 1 çay kaşığı acı biber, 1 çay kaşığı zencefil veya 6-8 adet badem tüketmenizde fayda var.

10- Soğan veya sarımsaksız olmaz: Soğan ve sarımsağın içinde yer alan alicin maddesi kan dolaşımını uyarıyor, sindirimi harekete geçiriyor, vücuttaki fazla suyun atılmasını sağlıyor. Bunun yanı sıra metabolizmayı hızlandırarak, yağ yakımını arttırıyor. Soğan, sarımsak ve taze soğanı hem yemeklerinize hem de salatalarınıza eklemeyi unutmayın.

11- Yemeklerden önce greyfurt yiyin: Yapılan bir çalışmada yemekten önce tüketilen yarım greyfurdun kilo vermeye yardımcı olduğu ortaya kondu. Ayrıca greyfurt içerdiği limonoids ve likopen ile kansere karşı koruyucu etki gösteriyor.


12- Fiziksel aktivitenizi artırın: Her gün yapılan fiziksel aktiviteyi, günlük yaşantınızın bir parçası haline getirin. Fiziksel aktivite daha enerjik hissetmenizi, hareketli ve zinde kalmanızı sağlayarak metabolizmanızı hızlandıracaktır. Bu yüzden günlük olarak en azından yarım saat hızlı tempoda yürümeniz yararlı olacaktır.


Günde En Az 6 Saat Uyuyun
Fazla ya da az uyumak metabolizma hızını olumsuz yönde etkiliyor. Bu yüzden uzmanlar günde en az 6, en fazla 8 saat uyumanızı öneriyor. Vücudumuz için en sağlıklı uyku saatleri ise gece 23.00- 06.00 arasıdır. Bu saatlerde uyanık olmak metabolizma hızı üzerinde olumsuz etki yaratacaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SECRET HEART MEMORİAL HASTANESİ ZAYIFLAMA DİYETİ

Zayfılama Diyet Menüsü LAHANA CORBASİ Secret Heart Memorial Hastanesi çok kilolu hastalarına ameliyat öncesi bu zayıflama diyetini uygulamaktadır.  :: : Yağ Eritici Çorba  İçindekiler: 6 büyük yeşil soğan 1-2 domates 1 büyük lahana 2 yeşil biber 1 demet kereviz sapı 1 paket hazır çorba karışımı tuz,biber maydanoz köri 1 adet et suyu veya tavuk suyu tableti acı sos (arzu edilirse)

Ev Hanımları Daha Kilolu

Kadının kilolu olması 1900’lü yılardan önce bereket ve bolluk sembolü idi. Zayıflık fakir halk için normaldi, erkek için kadınının kilosu önemli bir gösterişti. Bugüne baktığımızda ise tabi ki kilolu olmak sağlık açısından uygun değil ancak incecik bir fotomodel gibi görünme baskısı da aynı şekilde kadına zarar verir hale geldi.  Erkekler çoğu zaman ancak sağlıkları söz konusu olduğunda diyet disiplini içinde oluyorlar. Kadınlar ise görselliğin çok fazla konuşulduğu bir dünyada hem kadın hem de erkekler tarafından acımasız eleştiriye maruz kalabiliyorlar. Üstelik kadınların kilo vermesi ve bunu koruması erkeklerden daha zor. İki cinsiyet arasında bedenen, ruhen ve sosyal açıdan farklar olduğuna dikkat çeken Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, kadın ve erkeklerin farklı şekilde kilo alıp verme nedenlerini şu şekilde sıralıyor: Östrojen Hormonu Nedeniyle Kadın Bedeni Daha Yağlı Kadınlık hormonu olan östrojen nedeniyle kadın daha yağlıdır, kas oranı erkeğe göre daha düşüktür ve

Duygusal Özgürleştirme EFT ile Zayıflamak

EFT (DUYGUSAL ÖZGÜRLEŞTİRME TEKNİĞİ) ile kötü beslenme alışkanlıklarından kurtulmak. Duygusal Özgürlük Tekniği (EFT) psikolojik problemlerin üstesinden gelmek için kullanılan bir alternatif psikoterapi yöntemidir. Belirli bir travmatik anı üzerinde yoğunlaşmışken akapunktur noktalarına hafifçe vurarak vücudun enerji alanını düzenlemeyi amaçlar. Eleştirmenler EFT’nin arkasındaki teoriyi sahte bilim olarak tanımlarlar ve EFT’den elde edilen faydanın meridyenleri düzenlemekten ziyade plasebo etkisi, negatif düşüncelerden arınma, birisi tarafından dinlenmenin yarattığı terapik etki gibi geleneksel bilişşel içeriklerle açıklanabileceğini savunurlar.