Ana içeriğe atla

Hastalığınıza Göre Beslenin

Günümüzde genellikle sağlıklı beslenme bir hastalık oluşması durumunda ya da fazla kilolardan kurtulmak için dikkat edilecek bir kavram olarak görülmektedir. Fakat yapılan araştırmalarda bireysel diyet ve sağlık uygulamalarının önceden düzenlenmesi, önlenebilir hastalıkları, sakatlıkları ve erken ölümleri azaltmaktadır. 

Memorial Hizmet Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Aysu Aydın, hastalıklara göre beslenme hakkında bilgi verdi.

Sağlam vücut için dengeli ve sağlıklı beslenme şart!
Sağlığın korunması, kaliteli bir şekilde devam ettirilebilmesi, hastalıklardan korunma, hastalık oluştuktan sonra hastalığın tedavi edilebilmesi ve tedavi sürecinde yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme en temel koşuldur. Her hastalık türünde farklı tıbbi beslenme tedavisi uygulanmakta ve hastalığın en etkin şekilde tedavi edilmesi planlanmaktadır.

Ameliyat sonrası yağ ve kalori alımı kısıtlanmalı
Beslenmesine en çok dikkat etmesi gereken grup aşırı kilolu lan hastalardır. Morbid obez hastalarda, ağırlık kaybının sürdürülmesinde bariatrik cerrahi en etkili yöntemdir. Operasyon öncesi ve sonrasında hastanın diyetisyen tarafından mutlaka değerlendirilmesi yapılmalı, yeterli ve dengeli beslenme programı oluşturulması gerekmektedir. Bu sayede diyete bağlı komplikasyonlar önlenmiş olacaktır. Kilo kaybetmek ve kilo kaybını korumak için yağ ve kalori alımının kısıtlanması gerekmektedir.

Tıbbi beslenme tedavinin etkinliğini artırır
Özellikle kalp hastalıkları, beyin ve böbrek damarlarını etkileyen hastalıklar ve periferik damar hastalıkları beslenmelerine özellikle dikkat etmelidir. Bu hastalıklarda kolesterolün ve kan yağlarının belirli bir seviyede tutulması sağlıklı beslenme ile mümkündür. Beden ağırlığının arzu edilen sınırın %15ini geçmeyecek düzeye indirilmesi ve gerekli tıbbi beslenme tedavisinin yapılması tedavinin etkinliğini artırmaktadır.

Kan şekeri düzeyleri çok önemli
Diyabet, pankreasın yeterli insulin üretememesi veya vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması sonucu oluşan ömür boyu devam eden kronik ve insülin üreten hücrelerin azalması ile devam eden bir hastalıktır. Diyabetin tıbbi beslenme tedavisi, diyabetin oluşumunu önlemek için, var olan diyabeti tedavi etmek için ve diyabete bağlı komplikasyonların gelişimini önlemek veya yavaşlatmak için gereklidir ve tedavinin temelini oluşturur. Tip 1 Diyabet, Tip 2 Diyabet ve gestasyonel diyabette tıbbi beslenme tedavisi ile kan şekeri düzeyleri normal veya normale yakın düzeylerde tutarak, kronik komplikasyonlar önlenir ve risk azalır. Diyabetlinin yemekten hoşlandığı besinlerin, besin değişimleri öğretilerek, kişinin miktarınca bu besinleri yemesi de sağlanmaktadır.

Kanser hastalarında diyetsel yaklaşım önemli
Kanser vücut hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde üremeleri ile meydana gelen bir hastalıktır. hücreler henüz tam bilinmeyen bir nedenle, kontrolsüz olarak bölünmeye başlamaktadır. Tedavi sırasında oluşacak iştahtan kesilme, zayıflama veya kilo alma, ağız ya da boğaz ağrısı, koku ya da tat değişikliği, bulantı, kusma, ishal, kabızlık gibi durumlarların önlenmesinde diyetsel yaklaşımlar çok önemlidir. Kanser tedavisi sırasında beslenme ile bu sıkıntılar uzak tutulabilmektedir. Günümüzde birçok hastalığın önlenmesinde, tedavisi sırasında ve hastalık sonrasında hastanın beslenme durumunun saptanarak, kişiye özgü, yeterli ve dengeli beslenme programları ile takip edilmesi gerekmektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SECRET HEART MEMORİAL HASTANESİ ZAYIFLAMA DİYETİ

Zayfılama Diyet Menüsü LAHANA CORBASİ Secret Heart Memorial Hastanesi çok kilolu hastalarına ameliyat öncesi bu zayıflama diyetini uygulamaktadır.  :: : Yağ Eritici Çorba  İçindekiler: 6 büyük yeşil soğan 1-2 domates 1 büyük lahana 2 yeşil biber 1 demet kereviz sapı 1 paket hazır çorba karışımı tuz,biber maydanoz köri 1 adet et suyu veya tavuk suyu tableti acı sos (arzu edilirse)

Ev Hanımları Daha Kilolu

Kadının kilolu olması 1900’lü yılardan önce bereket ve bolluk sembolü idi. Zayıflık fakir halk için normaldi, erkek için kadınının kilosu önemli bir gösterişti. Bugüne baktığımızda ise tabi ki kilolu olmak sağlık açısından uygun değil ancak incecik bir fotomodel gibi görünme baskısı da aynı şekilde kadına zarar verir hale geldi.  Erkekler çoğu zaman ancak sağlıkları söz konusu olduğunda diyet disiplini içinde oluyorlar. Kadınlar ise görselliğin çok fazla konuşulduğu bir dünyada hem kadın hem de erkekler tarafından acımasız eleştiriye maruz kalabiliyorlar. Üstelik kadınların kilo vermesi ve bunu koruması erkeklerden daha zor. İki cinsiyet arasında bedenen, ruhen ve sosyal açıdan farklar olduğuna dikkat çeken Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, kadın ve erkeklerin farklı şekilde kilo alıp verme nedenlerini şu şekilde sıralıyor: Östrojen Hormonu Nedeniyle Kadın Bedeni Daha Yağlı Kadınlık hormonu olan östrojen nedeniyle kadın daha yağlıdır, kas oranı erkeğe göre daha düşüktür ve

Duygusal Özgürleştirme EFT ile Zayıflamak

EFT (DUYGUSAL ÖZGÜRLEŞTİRME TEKNİĞİ) ile kötü beslenme alışkanlıklarından kurtulmak. Duygusal Özgürlük Tekniği (EFT) psikolojik problemlerin üstesinden gelmek için kullanılan bir alternatif psikoterapi yöntemidir. Belirli bir travmatik anı üzerinde yoğunlaşmışken akapunktur noktalarına hafifçe vurarak vücudun enerji alanını düzenlemeyi amaçlar. Eleştirmenler EFT’nin arkasındaki teoriyi sahte bilim olarak tanımlarlar ve EFT’den elde edilen faydanın meridyenleri düzenlemekten ziyade plasebo etkisi, negatif düşüncelerden arınma, birisi tarafından dinlenmenin yarattığı terapik etki gibi geleneksel bilişşel içeriklerle açıklanabileceğini savunurlar.