Ana içeriğe atla

Aldığımız kilolar bizi depresyona mı sürüklüyor?

Kış aylarında soğuk hava şartları nedeniyle daha hareketsiz yaşantımız olması, enerji değeri yüksek yiyecek ve içeceklerle beslenmemiz gibi nedenler kilo alımını kolaylaştırıyor. Fazla kilolar ise, depresyonu tetikleyen bir unsur olarak öne çıkıyor ve psikolojimizi olumsuz yönde etkiliyor. Reem Nöropsikiyatri Merkezi’nden Dr. Mehmet Yavuz, konuyla ilgili görüşlerini ve yapılması gerekenleri paylaşıyor.

Kilo alımı ve depresyon arasındaki ilişki
Yanlış beslenme alışkanlıkları, iş stresi ve benzer birçok problem ile kilo alımı hızlı olarak gerçekleşebilir. Alınan kilolar ise fiziki ve ruhsal birçok probleme yol açar. Fazla kilolar, başlı başına yoğun bir anksiyete nedenidir. Kilo alma depresyona neden olabileceği gibi depresyonda olma da kilo almayı beraberinde getirir. Bu, kişilerde hayatı etkisi altına alan bir kısır döngü oluşturur.

Kilo alımının nedenleri irdelenmeli
Yemek yeme kadınlarda rahatlama sağladığı gibi, ölçü kaçırıldığında pişmanlık ve kızgınlık duygularını da tetikler. Spor yapmaktan kaçan ve kilo almaya başlayan bir kadın, mutlaka konuyla ilgili kendini sorgulamalıdır. Söz konusu durum, kısa bir süre sonra kısır döngüye dönüşür ve kilolu olma gerçeğine daha fazla yemek yiyerek karşılık verilip, spor yapmaktan kaçınılabilir. Böylece kilolar baş edilemez hale gelebilir.

Antidepresan kullanımında dikkatli olunmalı
Depresyon sonucu kilo alan kadınlar, antidepresan kullanımı konusunda dikkatli olmalıdır. Böyle bir tedavinin sonucu yine kilo almak olabilir, bu antidepresanlardan kaçmak için bir neden değildir fakat fazla kilolarla baş etmek için kullanılacak bir yöntem de değildir. Depresyon nedeniyle ilaç kullanan kişilerin kilolarını sık sık takip etmeleri, eğer kontrolsüz bir kilo alma söz konusu ise derhal hekimleri ile görüşmeleri gerekir.

Hamilelik ve masa başı işleri risk grubunda yer alır
Kadınların kilo almaya en müsait oldukları dönem olarak bilinen gebelik dönemi ve sonrasında, vücutta kalan fazla kilolar için çaba gösterilmesi önemlidir. Eğer kilolardan kurtulmak için bir çaba harcamazsa ve gerçekleşen birden fazla doğum varsa, şişmanlık yaşam kalitesine büyük ölçüde zarar verir. Doğum dışında kadının hayatında oluşan çeşitli değişiklikler nedeniyle fiziksel aktivitelerinin azalması, örneğin bedensel olarak aktif olduğu bir işten masa başı bir işe geçmesi, iş bırakma veya emeklilik, araba kullanmaya başlamak gibi nedenlerle enerji tüketiminin azalması da kilo kontrolünde sorunlara yol açar. Yaşlılık, beslenme alışkanlığının ayaküstü yenen tost, sandviç, pizza gibi hazır yiyeceklerden oluşması şişmanlığa neden olan etkenler olarak karşımıza çıkar. Modern toplumlarda yaşama, evlilik, alkol tüketimindeki artış ve en önemlisi genetik özellikler de kilo almada etkilidir.

Depresyona karşı beslenme alışkanlıklarınızı düzenleyin
Beslenme tarzı, şişmanlık için büyük ölçüde belirleyicidir. Çok yağlı yemek türleri fazlaca tüketiliyorsa ya da özellikle sanayileşmekte olan ülkelerde tercih edilen hazır yemek türleri tüketiliyorsa, şişmanlık toplumsal bir sorun haline de gelebilir. Kilo sorunundan uzak durmak için beslenme tarzında yapılması önerilen değişiklikler şu şekildedir:

- Sabah kahvaltısı yapın. Öğün sayısını azaltmadan 3 öğün yemek yiyin, ara öğünlerle günlük öğün sayınızı artırın.
- Sebze ve meyve tüketimini artırın.
- Alkol tüketiminizi azaltın veya tamamen bırakın. Alkol, yüksek kalorisi nedeniyle gün boyu tatlı isteğinizi de artıracaktır.
- Çikolata, bisküvi gibi besin değeri düşük ama kalorisi yüksek besinler yerine taze veya kurutulmuş meyve yiyin.
- Yemeğinizi yavaş yavaş yiyin. Hızlı yemek yediğinizde, doyduğunuzu anladığınız zaman zaten gerektiğinde fazla yemişsinizdir.
- Hayvansal yağlardan kaçının. Tavukların derilerini, etlerin yağlı kısımlarını ayırın. Katı yağlar yerine, zeytinyağı, ayçiçek yağı ve mısırözü yağı gibi bitkisel yağlar kullanın.
- Bol bol su için.
- Mümkünse her gün aynı saatte kalkın.
- Yemeklerden sonra dişlerinizi fırçalayın. Diş fırçaladıktan sonra muhtemelen canınız bir şey yemek istemeyecektir.
- Tatlı yemekten kaçının. Daha az tatlı tüketin.
- Tuz ve şeker kullanımınızı azaltın.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

SECRET HEART MEMORİAL HASTANESİ ZAYIFLAMA DİYETİ

Zayfılama Diyet Menüsü LAHANA CORBASİ Secret Heart Memorial Hastanesi çok kilolu hastalarına ameliyat öncesi bu zayıflama diyetini uygulamaktadır.  :: : Yağ Eritici Çorba  İçindekiler: 6 büyük yeşil soğan 1-2 domates 1 büyük lahana 2 yeşil biber 1 demet kereviz sapı 1 paket hazır çorba karışımı tuz,biber maydanoz köri 1 adet et suyu veya tavuk suyu tableti acı sos (arzu edilirse)

Ev Hanımları Daha Kilolu

Kadının kilolu olması 1900’lü yılardan önce bereket ve bolluk sembolü idi. Zayıflık fakir halk için normaldi, erkek için kadınının kilosu önemli bir gösterişti. Bugüne baktığımızda ise tabi ki kilolu olmak sağlık açısından uygun değil ancak incecik bir fotomodel gibi görünme baskısı da aynı şekilde kadına zarar verir hale geldi.  Erkekler çoğu zaman ancak sağlıkları söz konusu olduğunda diyet disiplini içinde oluyorlar. Kadınlar ise görselliğin çok fazla konuşulduğu bir dünyada hem kadın hem de erkekler tarafından acımasız eleştiriye maruz kalabiliyorlar. Üstelik kadınların kilo vermesi ve bunu koruması erkeklerden daha zor. İki cinsiyet arasında bedenen, ruhen ve sosyal açıdan farklar olduğuna dikkat çeken Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, kadın ve erkeklerin farklı şekilde kilo alıp verme nedenlerini şu şekilde sıralıyor: Östrojen Hormonu Nedeniyle Kadın Bedeni Daha Yağlı Kadınlık hormonu olan östrojen nedeniyle kadın daha yağlıdır, kas oranı erkeğe göre daha düşüktür ve

Duygusal Özgürleştirme EFT ile Zayıflamak

EFT (DUYGUSAL ÖZGÜRLEŞTİRME TEKNİĞİ) ile kötü beslenme alışkanlıklarından kurtulmak. Duygusal Özgürlük Tekniği (EFT) psikolojik problemlerin üstesinden gelmek için kullanılan bir alternatif psikoterapi yöntemidir. Belirli bir travmatik anı üzerinde yoğunlaşmışken akapunktur noktalarına hafifçe vurarak vücudun enerji alanını düzenlemeyi amaçlar. Eleştirmenler EFT’nin arkasındaki teoriyi sahte bilim olarak tanımlarlar ve EFT’den elde edilen faydanın meridyenleri düzenlemekten ziyade plasebo etkisi, negatif düşüncelerden arınma, birisi tarafından dinlenmenin yarattığı terapik etki gibi geleneksel bilişşel içeriklerle açıklanabileceğini savunurlar.